Saçlarını yana doğru attı, ince parmaklarıyla paketinden bir sigara daha çıkardı. Ve yine saatine baktı. Bu yedinci sigarası ve beşinci saatine bakışı olmuştu bu akşam. İyi gitmiyorduk. O da bunu biliyordu. Ve bu iyi bir şeydi. Çünkü ben şimdiden Aysel’i özlemiştim. Çantasında çakmak ararken sessizlikten sıkılıp her zaman yaptığım gibi rastgele ağzımı açtım. -Hazreti Mevlana’nın … Okumaya devam et
Karanlıktan gelenler
Kapının yanında duran siyah köpek, belirsiz bir hedefe doğru durmadan havlıyordu. Hava çoktan kararmıştı. Sigara içmek için barın önüne çıkmıştık. Esma birasından bir yudum alıp kaldırıma oturdu. Ben de yanına oturdum. Konuşmuyorduk. En son neden bahsettiğini hatırlamaya çalışıyorum. Aklıma gelmiyor. Şortunun altına giydiği, neredeyse diz kapağına kadar çıkan ve bitiş kısmında, kırmızı, yeşil ve turunu … Okumaya devam et
HIZ SINIRLARI, ÖRDEKLER VE ÖNLENEMEZ ARZULAR
Ellerim üşüyordu. Kuğulu Parktaki küçük yapay göl buz tutmuştu. Buzun üzerinde yürüyen ördekleri izlerken gözlerim doldu. Evet. Çok saçma. Biliyorum. Bugün üçüncü yıl dönümü… O günün…Belki de o yüzden… O gün öğleden sonra buluşmuştuk Merve’yle. Akşama kadar, sağda solda içtikten sonra, son oturduğumuz barda, Merve ‘’Hadi biraz gezelim’’ demişti. Nedense hiç sorgulamadan kalktık. Arabaya atladığımız … Okumaya devam et
Bir Dost Ziyareti
Kapıyı kilitledim. Sonra anahtarı bir daha çevirdim. Emin olmak için kapı kolunu biri iki sefer ittirip çektim. Tam apartmandan çıkarken, bir an duraksayıp geri döndüm. Tekrar kilidi açıp içeri girdim. Ocağı kontrol ettim. Muslukların kapalı olduğuna emin oldum. Bir iki saat önce ütü yaptığım için ütünün fişine baktım. Çıkarmıştım. Zaten biliyordum. Yine de baktım. Sonra … Okumaya devam et
Basit bir öykü
Orta sınıf bir memurdu Mehmet. Her akşam olduğu gibi saat beşte, çalıştığı masasından kalktı. Yan masada oturan Nihal’e iyi akşam dileyip çıkışa yöneldi. Çaycı ile selamlaştı. Kapıdaki güvenlik görevlisine başıyla selam verdi. Ilık bir Ankara akşamında, her gün beklediği durağa yürüdü. Kendi gibi birçok memurla birlikte Kızılay’dan otobüse bindi. Kapıyı açıp evine girdiğinde kedisi Kobe … Okumaya devam et
Yine Ankara’da
Sıradan bir yaz akşamı Ankara’da Yağmur mu yağıyor yoksa tırnaklarını mı vuruyorsun masaya ayırt edemiyorum Sonra seni ne kadar sevdiğimi unutup ya da belki biraz fazla sarhoş olup sigaramın dumanını hafif serinliğe savurup kalkıp gidiyorum Ertesi sabah güneş doğuyor biraz ateşim çıkıyor belki doğmuyor da birileri ışığı yakıyor sayıklayarak özlüyorum. yıllar sonra … Okumaya devam et